18 Mart 2014 Salı

Yine uzun bir aradan sonra tekrar Bismillah diyelim...

Çanakkale zaferimizin 99. yıldönümü. Şehitlerimize rahmet dileyerek, minnet ve şükranla hatırlayıp Fatihalarımızı gönderiyorum. Allah onlardan razı olsun cennetiyle mükafatlandırsın hepsini...

Dedikten sonra müjdemizi de verelim. Oyuncaklarını, hatta kullandığı  her türlü alet- edevatı kendisine "abla" diye hitap ettiren, konuşturan miniş kızım artık gerçekten "abla" oluyor. Bununla ilgili ayrı bir yazı yazmak üzere sondan başlayarak bugünlerdeki hallerimizi kayıt altına alalım.
temizlikte anneye yardım bile ediyor artık...
 
Bu hafta sonu itibariyle 31. ayı tamamlamış olacağız Allah izin verirse. Bir haftadır bez takmıyoruz artık.

usta şoför...
 
Daha önce Kasım ayı başında 26 aylıkken denemeye niyetlenmiş 1 haftalık iznimde biraz yol alırız diye umut etmiştim. Su çiçeği çıkarınca teşebbüs etmedim. Geçen aylarda da hafta sonları bir kaç defa bezini bağlamadım, çiş gelince söylemesini ve tuvalete gitmemiz gerektiğini anlattım. Bir defa kaza oldu kaçırdı ama uykuya yatarken tekrar bağladık. Sık sık çişini söyle diye tekrarlayınca, sanırım stres oldu ve sonraki haftalarda bezimi çıkarma bağla diye tutturdu. Zaten amacım hemen alışması değil sadece fikrine alışması idi. İzin alıp bir süre yoğun ilgilenmeden hafta sonları ile halledebileceğimiz bir durum olmadığının farkındaydım.
Pazar günü anneannesi uğramıştı. Birkaç ay önce aldığımız Carry Potty taşınabilir çanta lazımlığı anneannesine göstermek ve denemek bahanesiyle birkaç defa yaptı çişini. Devamında gece yatarken bağladık bezini. Salı günü annem ikna etmiş bağlamamış. Kaçırmalar olmuş tabi ki. Akşam almaya gittiğimizde alışveriş merkezine gidecektik bez bağlama dedi annem. Biraz tereddüt ederek alıştırma külotu ve 2 kat pantolonu ile çıktık. Defalarca sordum tabi ki "çiş var mı" diye. Ama kazasız döndük eve. Gece de yapmadı çok şükür. Süt bırakma serüvenimizden hayli korkmuşum demek ki bu süreç de çok zor geçecek diye stres yapıyordum. Gece defalarca kalkıp kontrol ettim. Sabah da kuru görünce altını inanılmaz mutlu oldum.

2. gecemizde aynısı olmadı tabi. Gece kıyafetini değiştirip tuvalete götürmeye çalıştım gözü kapalı kızdı oturmak istemedi ısrar etmedim ben de. Sabah yine kuruydu.

3. gecemiz de kazasızdı.

4. gecemizde epeyce kaçırmıştı :)

5. gecemizde yine kaçırdı. Biraz hayal kırıklığı yaşadım haliyle. Ama gündüzlerimiz gayet iyi idi. Hem sinirleniyor diye hem de uzmanların tavsiyesi o yönde olduğu için geceleri hem bez bağlamadım hem de çişe uyandırmadım. Ama sık sık kontrol ettim ıslanmışsa değiştirdim.

6. günümüzde dayısı ve kuzeni ile birlikte oyun parkına gitmiş, anneannesi de bezini bağlamış. Akşam eve dönmeden markete uğramamız gerekti. Bezi çıkarmadan çıktık. Bir kaç defa çişim geldi kakam geldi dedi bu defalık bezine yap dedim. Eve döndükten bir süre sonra çiş dedi çıkardık bezi baktım kupkuru. Canım benim, sıkmış kendini yapmamış. Buna da çok mutlu oldum. Yatana kadar 3-4 defa daha çiş dedi. Sabah da kuru idi çok şükür. Gündüz ne durumdaydı henüz rapor alamadım.
Umarım çok fazla uzun sürmeden tuvalet mevzunu halletmiş oluruz...

Şortu etek gibi giyen miniş…


İki yaş sendromu semptomları azaldı çok şükür. Kıyafet değiştirmeye eskisi kadar direnmiyor. İstemediği şeyi giymemekte hala ısrarcı. Önceki durumuna kıyasla çok iyiyiz yine de.
Eskisi gibi hırçın değil. Akranlarına vurup saç baş yolmaları, itelemeleri yok denecek kadar azaldı.
Bununla birlikte geçen akşam beni çok üzen, hatta ağlatan bir durum oldu. 1,5 yaşındaki kuzenini yanına geliyor oyunlarını bozuyor diye iteleyip kafasını kapı pervazına vurmasına neden oldu. Aldığı tepkiler karşısında nasıl korkudan titreyerek kendini savunmaya çalışmasına şahitlik etmek zorunda kaldım. Korkunçtu. İçim parçalandı. Korku dolu gözlerini ömrümce unutamam sanırım.

 Yeni postlarda daha güzel paylaşımlarda bulunmak üzere bu yazımızı bu üzücü anekdotla noktalayalım...